Gece yarısı karnınız acıktı ve evde yiyecek bir şey yok, ne yaparsınız? En yakın 7 Eleven şubesine gitmek bir çözüm olabilir. Gece vardiyasında çalışan elemanın bir sosisli ya da burger hazırlamasını bekleyip açlığınızı giderirsiniz. Yediğiniz tatsız tuzsuz fast-food yiyeceği muhtemelen gündüz vakti yemeyi tercih etmezdiniz, ama bu saatte başka şansınız yok ve kötü de olsa açlığınızı bastırdınız, buna da şükrediyorsunuz. Peki neden 7 Eleven tercihiniz oldu? Çünkü o saatte bir tek orası açık. Diğerleri neden açık değil? Çünkü bunu tercih etmiyorlar. Kaynak ayıramıyorlar, elemanları yok, güvenlik nedenleri vs… Peki 7 Eleven’ın fiyatlarının yüksekliğinden şikayet ettiniz mi hiç? Muhtemelen evet. Neden yüksek fiyatları? Çünkü 24 saat açık olmanın bir maliyeti var ve bu maliyet yüzünden fiyatları yüksek. O yüzden az önce yediğiniz sosisliye 3 katı fiyat ödediniz.
Şirketler milenyum krizinden dolayı büyük zararlara uğramamak için başka danışman şirketlere neler ödediler? Ünlü bir şarkıcının konserini organize eden şirket, her şeyin dört dörtlük olması için karından ne kadar fedakarlık etmeyi göze alır?
Şimdi kendi hayatınıza dönün, bu örnekleri kendi hayatınıza uyarlayın. Neler için hazır olmanız lazım ve bunun için ne bedel ödüyorsunuz? Sevdiğiniz biri çok hasta olabilir ve onu kaybedeceğiniz güne kendinizi hazır tutmak için onun hayatta olduğu günlerin size bedeli nedir? Sokağa bırakmak zorunda olduğunuz bir eşyanızın çalınma ihtimaline karşın sigorta şirketine ödediğiniz bedel nedir? İnişli çıkışlı hayatınızda her zaman güçlü, her zaman yıkılmaz, her zaman dimdik ayakta mı oldunuz? Hiç sanmam. Güneşin sizin için parlamadığı zamanlarda zararlara uğradınız değil mi? En güçlü anlarını yaşadıklarını zannedenler etinizden bir parça koparırken sizden izin alacak değillerdi herhalde. Tanımadığınız güçlüler, tanıdığınız güçsüzler, hangisi daha tanıdık, hangisi daha güçlü?
Bir gün öleceksiniz, ölüme hazır olmak için ödediğiniz bedel nedir? Bu bedelin adı hayat olabilir mi?